02.06.2025
Batı Berlin’de 1973 ya da 1974’te bir gün, bir arkadaşımla parkta yürüyüş yaparken, ansızın bastıran şiddetli bir yağmura yakalanmıştık.
Çevrede ağaç altlarından başka sığınacak yer yoktu. Ancak, dallar ve yapraklar yağmurun şiddetinden dolayı yeterli koruma sağlamıyordu.
Bahar aylarında olduğumuz için üzerimizde yalnızca mont vardı.
22.05.2025
Almanya’ya 1960’larda çalışmaya giden ilk Türkler, izinli olarak Türkiye’ye döndüklerinde çevrelerine izlenimleri anlatırken, enteresan bir söylem geliştirmişlerdi.
Çalışıp yaşadıkları yabancı ülkenin insanlarından, onların davranış biçimlerinden, yaklaşımlarından söz ederken, tek bir insandan konuşur gibi “Alman” derlerdi.
Anlattıkları da, genellikle o insanların düzeni, disiplini, nezaketi, yerlere çöp atmamak gibi çevre temizliği konusundaki titizlikleriyle ilgili olurdu.
11.05.2025
Türk işçiler, karşılıklı anlaşmalar çerçevesinde çalışmak için 1960’ların başlarında Batı Almanya’ya gitmeye başladılar.
O yıllarda, çalışmak için başvuran hemen herkes İstanbul’a davet edilerek Federal Almanya konsolosluğu gözetiminde “Alman doktorlar” tarafından sağlık kontrolünden geçmesi isteniyor, problem görülmezse “hemen” işçi olarak kaydediliyordu.
10.04.2025
Ünlü Berlin Duvarı’nın boylu boyunca uzandığı Wedding Bernauer Strasse’nin en dip noktasında tarihi bir Evangelist (Protestan) kilisesi vardı.
1892’de, Prusya Kralı II.Wilhelmzamanında, başkent Berlin’in tam göbeğinde yapılan kilise iki dünya savaşı görmüş, hatta Berlin’i tam bir harabeye çeviren müttefik bombardımanlarına rağmen ayakta kalmıştı.
Kilise’nin kurulduğu ilçe, bugün bir anlamda Berlin’in göbeği demek olan “Berlin Mitte “ diye anılıyor.
30.03.2025
Wedding semtinde başlangıcı Batı Berlin’de, devamı Doğu Berlin’de kalan Brunnen Strasse üzerindeki sınırı oluşturan duvara varmadan son bir U-Bahn ( metro) durağı vardı. Duvara yalnızca birkaç yüz metre uzaklıktaki bu durak, ana caddeye çıkan sokaklardan biri olan Volta strasse’nin adını taşıyordu.
İstasyona inip aktarma durağı olan Kotbusser Tor yönüne giden trene bindiğinizde kısa bir süre sonra, önce duvarın altından, sonra Doğu tarafındaki istasyonlardan geçmek gerekiyordu.
13.03.2025
Batı Berlin'in Yaşlı Kadınları
Batı Berlin’de, 1972 yılı Şubat ayında, ünlü duvarın karşısında dayımların evindeki konukluğum bir yıl kadar sürdü.
Daha önce de belirttiğim gibi, köşede olduğu için iki caddeye bakan cepheleri savaştan kalma mermi izleriyle kaplı bir binaydı.
Beş ya da altı katlı binadaki 10-12 dairede oturanlardan bizim dışımızdakileri çoğu Alman işçi aileleriydi.
Anımsadığım kadarıyla, yalnızca iki oda ve genişçe bir mutfaktan oluşan dairelerden birinde Hırvat bir aile oturuyordu.
05.03.2025
Çifte Kimlikli Kent
1972 yılının Berlin’i için çifte kimlikli kent dediğime bakmayın.
İki kutuplu dünyanın ileri sınır karakollarıhaline getirilen aynı şehrin iki yakasını kastederek öyle söylüyorum.
Oysa 1960’larda, büyük işgücü ihtiyacı içinde bulunan Batı Almanya ve Batı Berlin, başta Türkiye olmak üzere, Yugoslavya, Yunanistan, İtalya, İspanya gibi ülkelerden işçi getirmeye başlamıştı.
Bu da demografik olarak çok kişilikli bir ülke olmaya adım atmaya başladığı anlamına geliyordu.
25.02.2025
Savaşın mağlubu olmak çok zor
Berlin’e ayak basmamız iki aşamada gerçekleşti.
Önce doğu kesimindeki “başkent “ Berlin’in Schönefeld hava alanına ayak bastık.
Hava buz gibiydi.
Demokratik Almanya(DDR) polisinin pasaport ve gümrük kontrolünden geçtikten sonra, Batı Alman vatandaşları ile çoğu Almanya’ya ilk giden Türklerden oluşan yolcuları -sağa sola ayrılmalarına izin vermeden- otobüslere bindirdiler.
19.02.2025
20 yaşımın başında, 1972 şubatında ilk kez Batı Berlin’e gitmek Türkiye’den ayrıldım.
O güne kadar, Türkiye’deki 20 yılım, belki de yüz yıllarca sürebilecek değişimlere tanıklık ederek geçmişti!
Günlük yaşamda, elektriği olmayan köylerde gecelerin gaz lambalarıyla aydınlatılmaya çalışıldığı köylerde yaşamıştım.
Kent merkezinde,”apartman” denilen, beş-on ailenin yaşadığı üç-beş katlı yapıların yavaş yavaş bir-iki tek katlı müstakil evlerin yerini almasına tanık olmuştum.
15.02.2025
Soğuk savaş dedikleri şey, iki kutuplu dünyada “karşı tarafın” yüreğinde dehşet duyguları uyandırarak harekete geçmelerini önlemekti!
Bu yaklaşım, başlangıçta, Hiroşima ve Nagasaki’de iki kez yüz binlerce sivili katlederek denenmiş olan atom bombasının daha da geliştirilmesini ve bir seferde milyonlarca kurban alabilme kapasitesine ulaşılmasını da hedefliyordu.