Zengezur Koridoru; Azerbaycan’ın ana topraklarını Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ne bağlamayı hedefleyen stratejik projesidir. 2020’deki İkinci Karabağ Savaşı’nın mirası olarak ortaya çıkan bu girişim; Güney Kafkasya’nın ekonomik ve jeopolitik yapısını dönüştürme potansiyeline sahiptir. Öte yandan; Rusya’nın Ermenistan’daki askeri varlığı, Çin’in Afganistan’daki nadir toprak minerallerinin peşinde oluşu, ABD-Çin ticaret savaşları, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) bölgesel çıkarları, Avrupa Birliği’nin (AB) Orta Asya’daki son zirvesi ve İran’daki olası savaş ile rejim değişikliği ihtimalleri, bölgedeki güç dengelerini karmaşıklaştırmaktadır.
1988-1994 yılları arasında gerçekleşen Birinci Karabağ Savaşı; Ermenistan’ın Dağlık Karabağ ve çevresindeki yedi bölgeyi işgal etmesiyle sonuçlanmış ve Azerbaycan’ın bu topraklar üzerindeki egemenliğini yitirmesine yol açmıştır. Bu çatışma Azerbaycan ile Ermenistan arasında derin bir husumet yaratmış ve bölgesel ulaşım ağlarının kesintiye uğramasına neden olmuştur. Nahçıvan, Azerbaycan’ın ana topraklarından coğrafi olarak ayrılmış ve yalnızca İran üzerinden erişilebilir hale gelmiştir. Bu durum; bölgesel bütünleşmenin önündeki temel engellerden biri olmuştur.
Barış Kavşağı
27 Eylül - 10 Kasım 2020 tarihleri arasında gerçekleşen İkinci Karabağ Savaşı, Azerbaycan’ın askeri üstünlüğü ve Türkiye’nin desteğiyle işgal altındaki topraklarının büyük bir kısmını geri almasıyla sonuçlanmıştır. Rusya’nın arabuluculuğunda, 10 Kasım 2020’de imzalanan ateşkes anlaşması çatışmaları sona erdirmiş olup bu anlaşma ile Azerbaycan kurtardığı bölgelerde egemenliğini yeniden tesis etmiş, yaklaşık 2.000 kişilik Rus Barış Gücü, Dağlık Karabağ’a konuşlandırılmış ve sonuç olarak Rusya’nın bölgedeki askeri varlığı güçlenmiş ve Ermenistan’ın Moskova’ya olan bağımlılığı artmıştır.
Ateşkes anlaşmasının 9. Maddesi; Azerbaycan’ın batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında bir ulaşım bağlantısının kurulmasını ve Ermenistan’ın bu bağlantıyı sağlamasını öngörmüştür. “Zengezur Koridoru”; Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından tanıtılmış ve Azerbaycan ile Türkiye tarafından desteklenmiştir. Ancak Ermenistan, koridorun egemenlik dışı bir statüye sahip olmasına itiraz ederek, kendi egemenliği altındaki ulaşım bağlantılarını öneren “Barış Kavşağı” projesini geliştirmiştir.
Ermenistan’ın Karşı Hamlesi
Zengezur Koridoru; Azerbaycan’ın Horadiz-Agbend ulaşım ağını Ermenistan’ın Syunik bölgesinden geçen 43 km’lik bir yol ve demiryolu ile Nahçıvan’a bağlamayı amaçlamaktadır. Proje, Azerbaycan ve Türkiye için stratejik bir öneme sahiptir: Bu proje ile gerçekleştirilecek olan jeopolitik bağlantı; Türkiye’yi Azerbaycan üzerinden Orta Asya’ya bağlayarak, Türk Dünyasının birleşmesini destekler. Bu; Türkiye’nin bölgesel lojistik merkezi olma vizyonunu güçlendirir. Ancak; Ermenistan’ın egemenlik kaygıları ve İran’ın kendi transit merkezi rolünün tehdit edilmesi endişeleri, projenin zorlukları olarak gözükmektedir.
Ermenistan, 2023’te “Barış Kavşağı” projesini önererek, Zengezur Koridoru’na alternatif bir vizyon sunmuştur. Bu proje; Ermenistan’ın egemenliği altında olmak kaydı ile Azerbaycan, Türkiye, İran ve Gürcistan’ı bağlayan yolların, demiryollarının, boru hatlarının ve enerji hatlarının geliştirilmesini öngörmektedir. Projenin temel özellikleri; ulaşım bağlantılarının Ermenistan’ın kontrolü altında olması, Ermenistan’ın İran ve Rusya ile bağlantılarını güçlendirmesi ve transit geçiş ücretleriyle Ermenistan’a yıllık 50-150 milyon dolar gelir sağlayacak olmasıdır.
Rusya’nın Ermenistan’daki Askeri Varlığı
Rusya, Ermenistan’da önemli bir askeri varlığa sahiptir ve bu, bölgedeki jeopolitik dinamikleri şekillendiren temel bir unsurdur. Rusya’nın Ermenistan’daki askeri varlığı şu yasal anlaşmalara dayanmaktadır:
Rusya’nın askeri varlığı, Moskova’nın Güney Kafkasya’daki etkisini sürdürmesini sağlamaktadır. Ancak, 2025’te bildirilen Zengezur Koridoru anlaşmasının Rusya’yı dışlaması; Moskova’nın bölgesel nüfuzunun azalacağını göstermektedir.
Çin’in Ekonomik Çıkarları
Çin, Afganistan’ın yaklaşık 1 trilyon dolar değerindeki nadir toprak mineralleri rezervine -özellikle lityum, bakır ve kobalt gibi kaynaklara- büyük ilgi göstermektedir. Bu mineraller; elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji teknolojileri ve yüksek teknoloji ürünleri için hayati bir öneme sahiptir. Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (BRI); Afganistan’ı Orta Asya ve Avrupa’ya bağlayan bir lojistik merkez olarak konumlandırmayı hedeflemektedir. Çin, Aynak Bakır Madeni gibi projelerle Afganistan’ın madencilik sektörüne yatırım yapmıştır. Lityum rezervlerine erişim için Taliban ile görüşmeler yürütmektedir. Bu yatırımlar, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin bir parçası olarak bölgesel ticaret ağlarını güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Çin, Afganistan’daki Uygur militanların faaliyetlerinden endişe duymakta ve Taliban ile güvenlik konusunda işbirliği yaparak bu tehdidi önlemeye çalışmaktadır. Çin, Taliban’ı resmi olarak tanımamış olsa da diplomatik temaslarını sürdürmekte ve Afganistan’ın dondurulmuş varlıklarının serbest bırakılmasını savunmaktadır.
Çin’in ekonomik çıkarları, bölgesel istikrara ve güvenli lojistik ağlara bağlıdır. Zengezur Koridoru’nun açılması, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin hedeflerini destekleyebilir, ancak Taliban’ın yönetim yetersizlikleri ve İslam Devleti Horasan Vilayeti gibi güvenlik tehditleri bu yatırımları riske atmaktadır.
Bölgesel İstikrara Yönelik Tehditler
ABD-Çin ticaret savaşları, Orta Asya ve Afganistan’daki kaynak rekabetini yoğunlaştırmıştır. ABD; bölgedeki enerji güvenliği, karşı terörizm ve Rusya ile Çin’in nüfuzunu dengeleme hedefindedir. Zengezur Koridoru; ABD’nin bölgesel lojistik ağlara erişim stratejisiyle uyumludur ve Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne karşı bir alternatif sunabilir. ABD, Güney Kafkasya ve Orta Asya’da enerji kaynaklarına erişim, İslam Devleti Horasan Vilayeti gibi tehditlere karşı mücadele ve Rusya’nın bölgesel etkisini sınırlama peşindedir. Zengezur Koridoru’nun açılması ABD’nin ekonomik ve güvenlik çıkarlarını destekleyebilir.
Haziran 2025’te düzenlenen AB-Orta Asya Zirvesi, Avrupa’nın bölgedeki ekonomik ve enerji çıkarlarını güçlendirme çabasını yansıtmaktadır. AB; Orta Asya’daki nadir toprak mineralleri ve enerji kaynaklarına erişimi artırmayı hedeflemektedir ki bu da Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne karşı bir rekabet oluşturabilir. İran’da olası bir savaş veya rejim değişikliği, bölgesel güç dengelerini altüst edebilir. ABD ve İsrail’in İran’a yönelik sert politikaları ise bölgedeki istikrarı tehdit edebilir ve Zengezur Koridoru’nun uygulanmasını zorlaştırabilir.
Çin Etkinliğini Kaybederse Ne Olur?
Çin’in Orta Asya ve Afganistan’daki etkinliğini ABD veya AB’ye kaptırması, aşağıdaki senaryoları doğurabilir:
Zengezur Koridoru; Güney Kafkasya’daki ulaşım projelerinin bir parçası olarak değerlendirilmelidir. 2 Temmuz 2020’de, Azerbaycan, Afganistan ve Türkmenistan Cumhurbaşkanları arasında gerçekleşen video konferans toplantısında Lapis-Lazuli Koridoru’nun geliştirilmesi tartışılmıştır. Bu koridor; Afganistan’ı İran, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Avrupa’ya bağlamayı amaçlamaktadır. Azerbaycan’ın Alat Uluslararası Deniz Ticaret Limanı ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu gibi altyapı projeleri bu vizyonu desteklemektedir. Lapis-Lazuli Koridoru; Zengezur Koridoru ile doğrudan bağlantılı olmasa da Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi hedefleriyle uyumlu bir bölgesel entegrasyon ağını temsil eder.
Zengezur Koridoru’nun gelişimi aşağıdaki aşamalardan geçmiştir:
Zengezur Koridorunun Gerçekleşmesi
Çin’in Afganistan’daki nadir toprak mineralleri yatırımları, 2021’de Taliban’ın kontrolü ele geçirmesiyle hızlanmış, ancak ABD-Çin ticaret savaşları ve AB’nin artan bölgesel etkisi bu yatırımları tehdit etmeye başlamıştır.
Zengezur Koridoru’nun gerçekleşmesi durumunda;
Ancak anlaşmanın detaylarının netleşmemesi, Ermenistan’daki iç muhalefet ve İran’daki olası savaş ve rejim değişikliği; en önemli riskler olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak; Zengezur Koridoru, İkinci Karabağ Savaşı’nın bir sonucu olarak ortaya çıkmış ve Güney Kafkasya ile Orta Asya’nın jeopolitik ve ekonomik manzarasını dönüştürme potansiyeline sahiptir. Rusya’nın Ermenistan’daki askeri varlığı, Moskova’nın bölgedeki etkisini sürdürmek için önemli bir araçtır. Ancak 2025 Anlaşması; Rusya’nın koridor üzerindeki rolünü dışlayarak Moskova’nın nüfuzunun azaldığını göstermektedir. Çin’in Afganistan’daki nadir toprak mineralleri ile ilgili çıkarları, Kuşak ve Yol Girişimi çerçevesinde bölgesel entegrasyonu desteklerken, ABD-Çin ticaret savaşları ve AB’nin Orta Asya’daki artan etkisi, Çin’in bölgedeki etkinliğini tehdit etmektedir. İran’daki olası bir savaş veya rejim değişikliği, bölgesel dengeleri altüst edebilir. Zengezur Koridoru’nun uygulanması, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye arasında yeni bir ittifakın temellerini atabilir, ancak bu sürecin başarısı, anlaşmanın detaylarının netleşmesine ve bölgesel istikrara bağlıdır. Orta Asya’daki kaynak rekabeti, büyük güçlerin stratejik mücadelelerinin bir yansıması olarak, bölgenin geleceğini şekillendirecektir.